top of page

Bir Şiddetsiz İletişim Diyaloğu...


*** bkk_kitap_kulubu 22 Şubat Cumartesi 2.buluşması Ankara’da gerçekleşti. Biz de kalpler ve beyinlerde yer alarak sanal da olsa oradaydık😊 Kitabımız Şiddetsiz İletişim (Yazar: Marshall B.Rosenberg PH) idi. Sözkonusu kitapla ilgili sitemizde yazımız mevcuttu. Okumak isteyenler için linki https://www.calisankadin.org/post/siddetsiz-iletisim-bir-yasam-dili burada yer alıyor. Yazımız olunca peki biz başka ne yapabiliriz diye düşündük ve “Çalışan 2 Kadın” olarak örnek bir vakayı Şiddetsiz İletişim diline çevirdik. Hem de karşılıklı Konuşmalar eşliğinde.. Konuşmacılar 1 (K1) ve 2 (K2) olarak diyaloglarımız aşağıdadır. Keyifli okumalar dileriz. K1: İşyerinde bugün müdürümle herkesin ortasında tartıştık ve acayip sinirliyim kendisine. K2: Tam olarak ne olduğunu benimle paylaşmak ister misin? K1: Bir iş verdi ve öncelikli olarak bu işi yapmamı istedi. Ben de elimde başka öncelikli işler olduğunu, başka departmanların da bu işi yapabilecek yetki ve becerileri olduğunu söyledim. “Ama bu senin bölümünün işi.” dedi.  Ben de bu şirkette zaten bir tek bizim çalıştığımızı, diğer kişilerin yan gelip yattıklarını söyledim. Bana “Sen buradan para alıyorsan bu işi yapmalısın” dedi. Ben de “Aldığım parayı sonuna kadar hakediyorum, iş yapmayanlar düşünsün.” dedim. O da beni alttan alacağına üstüme üstüme geldi, “Yapacaksın bu işi” deyip bağırdı çağırdı. Herkesin ortasında bana “Bitki çayı iç rahatlarsın” dedi. Bu bana çok ağır geldi. Ne kadar saygısız bir insanla çalışıyorum, ne kadar şanssızım. K2: Bu olayı Şiddetsiz iletişim ile yalın gözlem, duygu, ihtiyaç ve rica çalışalım ister misin? Öncelikle yalın gözlem diline çevirelim mi? Şirkette bir kamera ortamı kaydediyor olsaydı, neyi çekerdi? K1: Sabah 08:30’da mesaiye başlayan ben, saat 09:00’da işe gelen müdürümü çekerdi. Gün içinde aralıksız çalışıp, masasından kalkamayan ben ve en az 5 kere 20dk’lık sigara molasına çıkan müdürümü çekerdi. Bir tarafta bizim gibi hiç kafasını kaldırmadan tüm gayretiyle çalışan, çalan telefonlara tek tek cevap verenleri görüyorum;  bir tarafta da mesai saatlerinde kahve, çay içip birbiriyle sohbet eden, telefonlara hiç dönmeyenler var. K2: Tetiklenme anını da yalın gözlemle anlatabilir misin? Bir ses kaydı olsaydı, ne dinlerdik? K1: Şu işi öncelikli olarak yapar mısın diye bağıran müdürümün sesini, elimde diğer öncelikli işler olduğunu söyleyen benim sesimi kaydederdi. Ardından bu senin bölümünün işi, sen bu iş için para alıyorsun, bu işi yapacaksın, çok gerginsin, bitki çayı iç diyen müdür sesi tam da beni tetikleyen cümleler oldu. K2: O anki duyguların nedir ? İlk aklına gelenleri söyler misin? K1: İsteksiz, hevesi kırılmış, öfkeli, ümitsiz, gönülsüz. K2: Peki sence şirkette senin hangi ihtiyacın karşılanmıyor? K1:Ben harıl harıl çalışırken, diğer insanların boş oturması beni çok geriyor. Bir de tetik cümlelerini işitince bu durum adalet anlayışımı zedeliyor. Güven ihtiyacım karşılanmıyor. Herkesin çok çalışıyor olduğunu görmek istiyorum. K2: Senin herkesten çok çalışıyor olduğunu görmek, eşdeğerlilik ihtiyacının karşılanmıyor olmasından olabilir mi? K1: Bilemiyorum, sanırım eş değerlilik ve aidiyet ihtiyacım var. Bir şirkette çalışmayı maddi güvenlik ihtiyacım olduğu için tercih ediyorum ve bu tercihimden memnunum. Ama çalıştığım şirkette eş değerlilik ve güven ihtiyacım karşılanmıyor. Bu çelişki beni mutsuz ediyor. Şimdi düşünüyorum da dinlenme ihtiyacımı da görmezden gelmişim. K2 : İhtiyaçlarınla bağlantılı olarak kendinden ya da diğer kişilerden neyi rica edebilirsin? K1: Kendi ihtiyaçlarımla daha fazla bağlantıda olup, dinlenme ihtiyacımı da önemsemeyi rica ediyorum. Ben de iş yerinde ara vererek daha motive başlangıçlar yapabilirim. Bu sayede iş çıktımda bir değişiklik olmaksızın daha hevesli olabilirim. Yöneticimle toplum içinde bağırarak konuşmasının beni tetiklediğini konuşacağım. Benden olağan dışı bir iş  talebi olduğunda benden bağırarak değil, yanıma gelerek söylemesini ve eş-değerlilik rica edeceğim. Bu sayede aidiyet, eşdeğerlilik ve bağlantı ihtiyacım karşılanacak. K2: Seni kutluyorum. Şu anda kendini daha iyi hissediyor musun? K1: Kesinlikle evet. Düşünmeden bir tepki vermek yerine, seçtiğim bir tepkiyi verebilecek olmak beni çok rahatlattı.



***Source of picture: Pinterest

35 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Bir Söz

bottom of page